BASKETBOL KÜLTÜRÜ GEREĞİ

Her şey benim başımın altından çıktı aslında.

2009 yılı 15 resmi ve özel maçta bir mağlubiyet almış koç Behçet Üner’in bizi arzuladığımız yerlere götüremeyeceğine inandığımdan, o gün ki yönetim kurulu üyelerimizi de buna inandırarak  yeni bir koç aramaya başladık ( bu olay benim aktif olarak karar mekanizmasında rol aldığım son olaydı).

Sonra bir Ekim günü Bahçeşehir Starbucks’da Serdar Yiğitsoy’la birlikte seninle buluştuk.  Biz final four oynamak istiyoruz dedik, sen de  bize “ben o işi çok yaptım ben oraya gidersem sizi çıkarırım” dedin.

Dediğini yapıp bu takımı lige çıkardın, bunun ne kadar zor bir iş olduğunu yaşayarak öğrendiğim için sana  bir Edirne li olarak bir basketbolsever olarak ve o takımın bir parçası olarak tüm kalbimle sonsuz teşekkür ediyorum. Tabii ki bu başarı ödüllendirildi ve ben de dahil olmak üzere hepimiz prim aldık. Bu organizasyonun başındaki kişi olarak ve de doğal olarak en  büyük ödülü sen  aldın ve sonuna kadar da hak ettin BASKETBOL KÜLTÜRÜ GEREĞİ.

Sonra 7. olarak tamamladığımız ve play off kurallarını değiştirdiğimiz müthiş sezon geldi. Yine çalışanlar olarak ödüllendirildik ve yine en büyük ödülü sen aldın ve sonuna kadar da hak ettin BASKETBOL KÜLTÜRÜ GEREĞİ.

Tüm gazetelerde,  basketbol sitelerinde sen vardın, yılın koçu seçildin,

her yerde ben ve sistemim diyordun. Oysa ki oyuncularla arandaki bütün sorunları gideren, bir hava yastığı gibi her şeyi absorbe eden  Ege Taşpınar oynamadan para alıyor diye yerden yere vuruluyordu.

Kimse asistan koç Erdem Can’ı görmüyordu.

Kimse bütün pis işleri yapan Güven Demircan’ı görmüyordu

Kimse malzeme sorumlusu Kenan Yılmaz’ı görmüyordu.

Kimse kulübe 60 000 TL si sponsorluk geliri olmak üzere 100 000 TL’nin üzerinde para kazandıran Diler Erbaş’ı görmüyordu

Harika işler çıkararak Türkiye’de ilk defa kulüp gazetesi çıkaran ve tüm bası yayın işlerini halleden Levent Takan’ı görmüyordu.

Kimse Erdal Bibo’nun, Seibutis’i soyunma odasında duvara yapıştırıp adam ettiğini bilmiyordu.

Eee bu iş böyleydi, takımın patronu sendin, transferleri sen yapmıştın ve madalyalar da sana takılıyordu BASKETBOL KÜLTÜRÜ GEREĞİ.

Sonra sponsor firma bütçeyi aşağıya çekince çok yıkıldın ama o kadar kendine güveniyordun ki  “ben ve sistemim her şeyi çözer” dedin ama senin dediğin gibi olmadı . Oysa ki bir profesyonel,  Ergin Ataman gibi yapar, hayallerini gerçekleştireceği yere giderdi

8. hafta Beşiktaş maçından sonra seni çok seven Edirnelileri, sana hep destek olmuş sayın Edip Ağaoğulları’nı kulüp patlayacak endişesiyle bırakıp kaçtın ( benim düşünceme göre).

Oysa ki durum bugünkünden çok daha iyiydi, 8 maç 3 galibiyet ve 5 yenilgi. “Faydalı olamayacağıma inandığımdan istifa ediyorum” dedin BASKETBOL KÜLTÜRÜ EREĞİ !

Senden sonra ayrılmak isteyen ve tam iki gün senin yerine geçmemek için direnen Ali Burgul ve Erdem Can ikilisine siz devam edin dedin.

bence kulüp tarihimizin en kritik noktasına 2-3 hafta gecikmeyle de olsa gelindi ve Erdem Can head coach olarak göreve geldi.

Edirne’ de Mersin ve Hacettepe’yi yendik Karşıyaka ve Telekom’a yenildik deplasmanda ise Fenerbahçe’ye Efes’e Banvit’e  Erdemir’e Aliağa’ya ve Galatasaray’a yenildik.

Bunlar son derece normal sonuçlardı,  çünkü bu takımlar sonra senin yönetiminde bizi sahamızda da yendiler.

Müthiş oynanan ancak çalınan ve çalınmayan bariz düdüklerle Olin Galatasaray’a kaybederken basketbol duayeni Yalçın Granit

“basketbol camiası harika bir antrenör kazanıyor” diye yazıyor bend e dahil hepimiz geleceğe umutla bakıyor ve pırıl pırıl parlayan Erdem Can’ la gurur duyuyorduk.

Sonra 5 eksikli Tofaş maçı geldi çattı.  Bir gün önce yapılan idmanı seyredince ve bir hafta önceki GS maçında ki mücadeleyi hatırlayınca

banko kazanırız dedim ama yanıldım. Kötü oynayarak kaybettik .

Bu arada yapılan bazı davranışlara haklı olarak  tepki gösteren ve sonuna kadar haklı olan Erdem Can nereden bilsin ki çanların onun için çaldığını.

Ertesi gün kulübün geleceği denilen Erdem Can için darağacı kuruldu ve infaz edildi . Çok büyük bir fırsat kaçıyor ve maalesef bugünlerin tohumları atılıyordu.

Ve sen koç,  bir gün sonra büyük kurtarıcı olarak göreve getirildiğinde ben istifamı verdim BASKETBOL KÜLTÜRÜ  GEREĞİ.  Ama öncelikle kendi AHLAKİ DEĞERLERİM GEREĞİ !

Ancak sayın Edip Ağaoğulları’nın ricası üzerine sezon sonuna kadar görevime devam edip sezon bittiğinde gereğini yerine getirip ayrıldım.

Senin de bildiğin gibi senin hakkındaki düşüncelerimi ve yapılanlarla ilgili düşüncelerimi senin yüzüne söyledim benim odamdaki görüşmemizde .

Seni göreve getiren yönetime şöyle demiştin” bu takımı malzeme sorumlusu Kenan bile ligde tutar”.

Hatta bazı yöneticiler senin takımı play off’ a sokacağını iddia ediyordu

ve sen ilk iş olarak göreve başlamadan, sana yıllarca hizmet etmiş Ali Burgul ve Erdem Can’ı yedin,  bunun adına da temiz sayfa dedin.

Sonra seninle sadece 2 maç kazanabildik, biri Bandırma Kırmızı diğeri de  senin bile artık düştük dediğin noktada kazanılan Karşıyaka bağışı     ( pardon maçı).

Şu anda küskün olduğun yöneticiler boy boy resimlerini kulüp gazetesine koyup “TEŞEKKÜRLER GÖKHAN TAŞTİMUR” diyorlardı BASKETBOL KÜLTÜRÜ GEREĞİ !

Ardından sponsor firmanın bırakması ve çaresizlik üzerine yine geri dönüşüyle başlayan yeni bir dönem.

İyi bir profesyonel bu şartlar altında bırakıp giderdi BASKETBOL KÜLTÜRÜ GEREĞİ!

Edirne sevgisi ve sayın Edip Ağaoğulları sevgisi yüzünden burada kaldın. SEVGİ GEREĞİ !

Yoksa bütün bunlara katlanman garanti kontratın gereği miydi?

Sonra sayın Vedat Kumuşoğlu başkanlığındaki yeni yönetim kurulunun gayretleri sonucunda yeni sezon ve yeni transferler ve vaat edilen play off .

Sonra durup dururken yaratılan Mehmet Yağmur sorunu, SİSTEM GEREĞİ !

Ve kaybedilen maçlar sonrası dün ki maçtan sonra yine bir Beşiktaş maçı ve durum 11 maç 3 galibiyet.

8 de 3 te istifa eden 11 de 3’te hayli hayli istifa eder BASKETBOL KÜLTÜRÜ GEREĞİ .

Ve dün maalesef  T”aştimur istifa” sesleri  BASKETBOL KÜLTÜRÜ GEREĞİ.

Şuna emin olabilirsin ki çok üzüldüm. Senin de büyük payının olduğu bu organizasyonun senin hatalarınla yerlerde sürünmesine çok üzüldüm.

Bütün hatalarına karşın sen bunları yaşamamalıydın ama maalesef hırsını  ve duygularını yenemedin.

Kendini her şeyin  üstünde gördün ve bu basketbol kültürü yoksunu Edirnelileri uyuturum zannettin. Uyuttun da.

Ama gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi çok kötü bir huyu vardır ki sen bunu unuttun!

Şimdi gerçeklerle yüzleşme vakti koç.

Şimdi sana, senin buraya verdiğinden daha çok şeyler veren Edirnelilere ve sayın Edip Ağaoğulları başta olmak üzere tüm Edirne Yağ Sanayi ve A.Ş ailesine  borcunu ödeme zamanı.  Sana yakışanı ve doğru olanı yap, yap ki hep “ben ben ben” diye gururlanarak söylediğin bu eser kurtulsun.

İstifa etmezsen hem sen hem de kulüp onarılamaz yaralar alacaklar .

Ne olin ne de  sen bunlara layık değil. Sen gereğini yap, gerisini alicenap Edirnelilere bırak.

Yani koç hiç durma istifa et.  Biz Edirnelilere bir türlü öğretemediğin BASKETBOL KÜLTÜRÜ GEREĞİ !!!!!!

İşte bir  BASKETBOL KÜLTÜRÜ hikayesi böyle başladı ve böyle sonuçlandı.

Yolun açık olsun koç,  biliyorum ki ne sen bizi,  ne de biz seni hiç unutamayacağız!

BASKETBOL KÜLTÜRÜ GEREĞİ !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Sosyal Ağlarda Paylaş

Share to Google Plus
Subscribe to Comments RSS Feed in this post

6 Responses

  1. Yazı cuk diye oturmuş..! Öncelikle tebrik ederim sonra da bunda sizlerin de suçunuz olduğu gerçeği yazınızda açığa çıkmış.
    2senedir kulüpte olup bitenleri özetlemişsiniz iyi güzel de olmuş!! Fakat şimdiye kadar aklınız neredeydi?Neden bunları önceden biz taraftarlarla paylaşmadınız?Biz taraftarların patlama noktası da akşam ki Mersin maçı oldu.Yazık günah gencecik astım hastası genç polis terörüne maruz kaldı.Çoluk ,çocuk,yaşlı,genç dehşet yaşadı.

  2. Yazınız çok güzel olmuş,tebrik ederim.Fakat şunu da demeden geçemeyeceğim:
    ‘Dil kurşun olunca ilk önce yüreğe saplanır,
    Dost düşman olunca ilk önce geçmiş hesaplanır.!’

  3. Murat Bey,
    Kendinize göre yorumlayarak yazdığınız yazınızda küçük detayları es geçmişsiniz ama o es geçtiğiniz detaylar burada yazmış olduğunuz yazınızı 180 derece değiştirecek ayrıntılardır.Çünkü kulübe yakın bir kişiyim.

    Sizin değinmediğiniz ve yazmadığınız detayları burada ifade etmek kimseye bir fayda sağlamaz. Ama bende bir site açıp yazacak olsam sanırım herkes farklı bir pencereden GERÇEK DOĞRULARI okuma imkanı bulacaktır. Ancak sizden ricam lütfen taraftarları kendi doğrularınıza göre yönlendirme gayretinde olmayın.

    Edirnede bir gerçek var o da ana sponsor Sayın Edip Ağaoğulları gerçeğidir. Onun kesesi ve iradesi olmasa bu şehirde biz hala annemizin liginde oynuyor olurduk. Kimse beş kuruş yardım etmedi. Halende etmiyorlar. Vedat Başkan genç ve iyi niyetli bir kişi ama etrafındaki Gökhan hocayı sevmeyenler tarafından manüple ediliyor. Yapılan iş Taştimur operasyonudur ama bu duruma Vedat Başkan çanak tutmamalıydı. Biz taraftarlar kimin kimi nasıl manüple ettiğini biliyoruz. Bırakın artıkta doyasıya basketbolu yaşayalım. Konuşacaklarınızı da ligin sonunda yazarsınız. Ama zamanın sizi haksız çıkarmasından korkuyorsunuz.

  4. Basketsever;

    Murat Erbaşın Basketbolda ki kariyeri hekesce malum! Bir de siz kendinizi bir tanıtsanız da sizin Basketbol geçmişiniz nedir bizde öğrensek engin bilgilerinizden feyz alsak :) )) Kulübün taraftarı olarak ve bu kötü gidişin fazlasıyla üzülenleri olarak ……..!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

    • Murat Beyin kariyerine birşey demedim ki. Bakın işte okumayı bile çarpıtarak birşeyler elde etme gayretini burada da sergilemişsiniz. Konu Murat Beyin kariyeri değil ki Murat Beyin yazdığı yazıların tek taraflı olması ve gerçeklerin yazılanla hiç mi hiç aynı olmaması.

  5. Ağzına sağlık edirnesever22 kulube çok yakın kardeşimiz basketsever22 anlatsın bakalım öğrenelim taraftar da aydınlansın .