Eskişehir İsimli İstanbul Takımı:Eskişehir Basket

Derya Yannier ve tayfasının Edirne’yi kandırarak takımı Eskişehir’e kaçırmasının ardından Eskişehir’de ilk maç Pınar Karşıyaka ile oynandı.

Ben de Karşıyaka’ya destek olmak ve Eskişehir’deki atmosferi görmek için Anadolu Üniversitesi Spor Salonuna gittim.Konuştuğum insanlar salona ulaşımın zor olduğundan bahsettiler.Ben otogardan gittiğim için çok zor olmadı.

Salonun önünde VİP giriş kapısındaki güvenlik görevlilerine misafir tribününün girişinin ve bilet gişesinin nerede olduğunu sordum.

Görevli bilet satılan yeri tam bilmediğini ancak girişini bildiğini söyledi.Daha sonra başka bir görevlinin yönlendirmesiyle Eskişehir Basket’in bilet satış noktasına yönlendirildim.

Oraya sorduğumda bilet satış yerinin ve girişinin tam ters istikamette olduğunu söylediler.

Tekrar geldiğim yere gittim.Bu sefer basın girişindeki görevlilere sordum.Onlar yine beni aynı yere yönlendirdiler.

Bir oraya bir buraya giderken hiçbir şey bilmeyen görevliler nedeniyle salona 7-8 dakika geç girebildim.

Bilet sırasında beklerken kombine alan Eskişehir’lilerin konuşmasına şahit oldum.

Kombineyi normal bilet şeklinde basıldığını ve kombine kartları 1 kasımda temsil edileceğini belirtmişler.Ancak asıl ilginç olan, kombinenin de maça giriş için yeterli olmadığı ve onu göstererek normal maç biletini almaları gerektiğini söylemişler.Bu nedenle kombinesini alanlar tekrar sıraya girerek maç biletini aldılar.

Ayrıca daha ilk haftadan maç bilet ve bedelsiz davetiyelerin ellerine nasıl geçtiğini anlayamadığım kişiler tarafından daha ucuza veya aynı fiyata borsada satıldığını gördüm.

Salona girdiğimde, 10 liralık biletlerin pota arkası olmasına rağmen pota arkası tribünlerinin neredeyse boş olduğunu ve maraton tribününe tüm Eskişehirspor taraftarlarının toplandığını gördüm.

Yani biletixin sitesindeki oturma düzeni uygulanmamış.Ayrıca Eskişehir taraftarları için girişte turnike bulunurken misafir girişinde turnike bulunmuyor.

Ayrıca salon, üniversite salonu olduğu için tribünler arasında ayırıcı bölmeler bulunmuyor.Polis sayısı da maçın tarafları düşünüldüğünde az gözüktü.

Diğer salonlarda görmediğimiz bir sistemi de Eskişehir Basket denemiş ama bir yararı olduğunu zannetmiyorum.

Salonda Eskişehir Basket tarafından bazı gençlere arkasında ”Gönüllü” yazan t-shirt dağıtılmış ve görevli olarak düşünülmüş.Ancak bu kişiler maçın büyük bölümünde taraftarlarla beraber maç seyrettiler.

Salonda büyük bir yankı ortamı var.Yapılan tezahuratlar hep yankılanıyor.Ancak bu, savunma anında çıkan gürültünün devamlılığı açısından güzel ama basketbol tribün kültürü olmayan Eskişehirliler bunu iyi kullanamadılar.

Salon seyir açıları bakımdan güzel ve tribünlerin sahaya uzaklığı standart seviyede.

Maçın başında çoğunluğunu Eskişehirspor taraftarlarından oluşan bir grup etkili tezahurat ve savunma anında yapılan uğultu ve ıslıkla güzel bir tribün oluşturdular.Ancak bahsettiğim kısım 5 bin kişilik salonun en fazla 200-300 kişisi.

Ancak tüm salonun yaptığı 26. dakika şovunu da atlamak olmaz,gayet etkileyiciydi.

Salonun sadece maraton kısmı komple doluydu.Pota arkasının biri misafir takım tribünü olarak ayarlanmış.

Diğer pota arkasında boşluklar ,bench arkasında doluluk oranı göze çarptı

Rakibin Karşıyaka olması ve ilk maç olması da doluluk oranını az da olsa yukarı çekmiş.

Maçın başında salonda olmadığım için Ultras Problem’in açtığı pankarları göremedim.

Büyük ihtimal maçtan önce açılıp hemen kapatıldı.Ancak maç sonunda yapılan tezahuratlara şahit oldum.

Maraton tribününün misafir takım tarafına yakın kısmındaki grup, maçın son 5 dakikasında yaptıkları, ”Olin Edirne kavgamız zihniyetle” ve ”Milletin ahıyla şampiyonluk yaşanmaz” tezahuratları yaptılar.

Duyar duymaz önce şaşırdım ve çok duygulandım.Açıkçası böyle bir şeyi beklemiyordum.

Maç sonunda internette dolaşan pankartları görünce yapılan tezahuratları daha iyi anladım.

Eskişehir Basket adı altında şehrin nüfus ve ekonomik gücünü kullanmak için takımı taşıyan zihniyete yapılan bu protesto, Eskişehir Basket yöneticilerinin gerçek amacını deşifre ederek tüm Eskişehir’e göstermiştir.

Yapılan bu protestolar, konuya vakıf olanların sadece Edirneliler olmadığını da bizlere göstermiş oldu.

Eskişehir’de yıllardır Eskişehirspor’un peşinden giden taraftarların şehirlerine yalan ve dolanlarla gelen bu takımın, şehirlerine ait olmadığına inanmaları herkesin takdirini kazandı.

Olin Edirne bölgesel ligden kurularak tüm alt ligleri geçerek 1. lige yükselmiş ve Edirne’li taraftarları arkasına almıştı.Bu nedenle Edirne benimsedi bu takımı.

Ancak Eskişehir’e damdan düşer gibi gelen bu takım üzerinde kimsenin emeği yok.Bu nedenle gönülden bağlanacak bir durumda bulunmuyor.

Eskişehirspor başkanının yaptığı açıklamayı hatırlarsak, Eskişehir Basket yöneticileriyle görüştüklerinde onlara birleşme gibi bir düşüncelerinin olmadığını ve TİCARİ AMAÇLARININ olduğunu söylediğini belirtmişti.

Bizler bu TİCARİ HEDEFLERİN ne olduğu konusunda meraklı düşüncelere sahip iken Eskişehir’lilerin bu hedeflerin ne olduğunu sorgulamaları daha önemliydi.Bunu da bu protestolarla görmek gerçekten mutlu etti.

Basketboldan para kazanan yönetici bulmak gerçekten çok zor.Hatta bir hayal.Hayallerinin peşinden koşan bu genç girişimcileri, bu nedenle tebrik ederim.(!)

Eskişehir, üniversiteleriyle,sanayisiyle,nüfusuyla ve sosyal imkanlarıyla büyük bir şehir.

Bu şehri arkalarına almak suretiyle ticari kazanç elde etmek amacıyla Eskişehir’e taşınan bu takım hiçbir zaman Eskişehir’in gerçek anlamda bir takımı olamayacak.

Genç girişimcilerin bunu anlaması ise baya uzun sürecek gibi.

Değinmek istediğim bir diğer konu ise, Eskişehir Basket’in sosyal medya üzerinden psikolojik hamlelerle Eskişehir’i arkasına almaya çalıştığını görüyoruz.

Örneğin, Eskişehir Basket hesabının bugün twitter ve facebook üzerinden Eskişehirspor’un maçı için başarılar dileğini bir tweet atması ve paylaşımda bulunması bunun apacık örneğidir.

Ayrıca daha ilk maçına bile çıkmadan #butakımınarkasındaeskişehirvar hastagını ortaya atması da bunun ikinci örneği.Burada da algı yönlendirmesi yapıldığı çok açık.

Takımın renklerinin bile Eskişehirspor ile aynı yapılmasının amacı, takımın Eskişehirspor ile aynı doğrultuda olduğu algısı yaratarak, TİCARİ HEDEFLERİ uğruna şehri arkalarına almak.

Twitter’da Eskişehir Basket başkanı ve yöneticilerinin taraftarların maça gelmesi için söylemediği, yazmadığı,yapmadığı ilan kalmazken yöneticilerin bu tarz şeylerle uğraşacaklarına takımın seviyesiyle uğraşmalarını da tavsiye ederim.

Ayrıca takımın oyuncusundan tutun tüm yöneticilerine kadar herkes İstanbul’da yaşamakta, takım antremanlarını İstanbul’da yapmakta hatta Eskişehir Basketin Eskişehir’de tesisi bırakın bir kulüp binası dahi bulunmamakta.

Eskişehir Basket’in pivot pozisyonunda şu an hiçbir oyuncusu yok.Bu nedenle galibiyet alma olasılığı da çok düşük.

Eskişehirli basketbol severler de her maç farklı yenilen bir takımın zevksiz maçına gelmez.

Saydığım nedenlerden dolayı bu devşirme takım, Eskişehir’den gelecek bir desteği haketmiyor.

Eskişehir’e ve Eskişehir taraftarlarına hiçbir şekilde eleştiri getirmiyor aksine onları şehirlerinin her zaman arkasında olmalarını diliyorum.

Buradan Eskişehirspor yöneticilerine de sesleniyorum.

Eskişehirspor’un sadece futbolda değil diğer tüm branşlarda da faaliyet göstererek meydanı İstanbul’lu tüccarlara bırakmamalı.

Emek vererek oluşturulan ve Eskişehirspor arması altında mücadele eden bir takım kurulması gerekiyor.

Böylece Eskişehir Basket diye devşirilen ancak İstanbul merkezli bir takıma gerek kalmaz ve kalmamalı.

Ozan DALGIÇ

Sosyal Ağlarda Paylaş

Share to Google Plus
Subscribe to Comments RSS Feed in this post

2 Responses

  1. Tribünlerdeki doluluk sizi yanıltmasın. Burası sosyal bir kent ,her hafta aynı gün konseri olan senfoni orkestrası bile kapalı gişe çalıyor. Salon zamanla daha da dolacaktır ama bu benimsediğimizi , sahiplendiğimizi göstermez. Seyircimiz çoğunlukla futbol seyircisidir , haliyle zaman zaman şiddete eğilim de göstermektedir. gerçekten gönül bağı olsaydı kimse maçtaki gibi “olinmaz” pankartı açamaz , Eskişehir basket aleyhinde tezahürat yapamazdı. Bence gerçek destek Olin Edirne taraftarları ve Eskişehirspor taraftarlarında olduğu gibi cefalı deplasmanlara giderek olur .Eskişehir basket deplasmanlarına ilgi olacağını düşünmüyorum . Seyircinin salona gelmesinin bir nedeni de “Mesut HOŞCAN duy sesimizi , amatör branşlar istiyoruz ” demek. Yönetimin bu isteklere cevabı “briç takımı kurduk ” oldu (gülermisin , ağlarmısın)
    Uzun lafın kısası Basketbolu sevdik, salonda maç izlemek güzel , Eskişehir basket ile gönül bağımız yok. Edirnelilerin sürecin başında düşündükleri gibi kolayca kandırılabilecek bir taraftar grubu değiliz.

  2. Hem böyle yazıyorsunuz hem twitterda Eskişehirlilere hakaret ediyorsunuz.Sizde bir duruş gösterin